Rimbaud'yla Verlaine'in yaşadığı ev, londra
9 eylül 1872, şairlerimiz, verlaine'in deyimiyle, tahta kurusu gibi kasık, yayvan ve kara londra'dalar. kara yüzlü küçük evler, yer yer gotik ve venedik mimarisine göre yapılmış yüksek ve yuvarlak duvarlar. akşam sisinin puslandırdığı gaz lambaları altında şapkalı kızlar, elleri iskelet ellerini andıran, seyrek sakallı, solgun yüzlü işçiler...
önce, fransan'dan kaçıp ingiltere'ye sığınan komün devrimcilerini bulurlar: lissagaray, eugene vermeesch, jules andieux, felix regamey gibi. verlaine'le yaşıt, ozanın eski arkadaşı felix resimli londra haberleri'nde çalışıyor, ressam ve desinatör. vermeesch hollandalı öğretmen bir hatun bulmuş, evlenecek. howland sokağı'nda oturuyor. camille barrere bir ingiliz gibi giyinmiş, ama damarlarında fransız kanının dolaştığını unutmuyor, sığınmacı soydaşlarına yardıma çalışıyor. iki ozan ressam felix regamey'nin longham sokağı'ndaki atölyesindeler. rimbaud hemen bir tabureye ilişiyor. başında kocaman, silindir bir şapka. üstünde, içinde kaybolduğu bol giysiler. yorgun olduğu belli, başı önüne düşüyor birden, uyuyor. soruyor felix:
"kim bu küçük, paul?"
"bu mu? büyük bir çocuk-şair."
eski günler anılıyor. fransa'dan son haberleri veriyor verlaine. sıra yerleşme sorununa geliyor. kolayı var, vermeesch evlenmek üzere, onun oturduğu yere taşınabilirler.
londra kazan verlaine ve rimbaud kepçe. times kıyıları, doklar, kenar mahalleler, hyde-park, city, ulusal galeri, konferanslar, sergiler... ve bütün meyhaneler, biraevleri, fransız kafeleri, sablonniere, provence... polisin gözü öteki sığınmacılara katılan bu bu "garip çift"in üstünde.
londra'yla birlikte rimbaud'nun şiir görüşünde de köklü bir değişim olur. dizeye veda edip şiirlerini tümcelerle yazar. adı da ingilizce olan illluminations londra yolculuğunun ürünü.
bir süre sonra rimbaud ve verlaine arasında kavgalar başlar ve bu kavgalar giderek çekilmez hal alınca verlaine rimbaud'yu terk edip brüksel'e gelir, liegeois oteli'ne yerleşir. birer mektup yazıp annesini, karısı mathilde'i çağırır. bayan elisa hemen oğlunun yanına koşar. karısından aldığı yanıt: "bu saçmalıklara son ver, beni ancak rüyanda görürsün."
verlaine'in 8 haziran tarihli çağrısı üzerine rimbaud da londra'dan ayrılarak brüksel yolunu tutar.
tartışmalar, kavgalar yeniden alevlenir. verlaine brüksel'de kalmak, rimbaud ille de paris'e dönmek istiyordur. iki ozan grand place'daki bir biraevinde kafayı iyice bulurlar. tartışma otelde de sürer: "giderim", "gidemezsin!" verlaine, kapıyı kilitler, üç metre ötede, rimbaud'nun tam karşısında oturur. sonra tabancasını çıkarır: "paris'e gitmek istiyorsun ha, nasıl gidilir, dur sana öğreteyim" deyip iki el ateş eder. birinci kurşun rimbaud'yu bileğinden yaralar, ikincisi isabet etmez.
verlaine belçika'da hapse atılır, rimbaud roche köyündeki küçük çiftliklerine döner. bir ambara kapanıp, Cehennemde Bir Mevsim'i yazar. giderini ödeyerek brüksel'deki Poot Yayınevi'nde kitabını bastırır. bir kısmını alıp paris'e gelir, sanatçılara, şairlere, eleştirmenlere verir. yanıt: düşmanca bir sessizlik. yazın dünyası sağır, dilsiz, duyarsız. sessizliği sessizlikle yanıtlar. bastırdığı kitapları bile yayınevinden almaz. şiiri de, ülkesini de bırakıp afrika'ya gider.
önce, fransan'dan kaçıp ingiltere'ye sığınan komün devrimcilerini bulurlar: lissagaray, eugene vermeesch, jules andieux, felix regamey gibi. verlaine'le yaşıt, ozanın eski arkadaşı felix resimli londra haberleri'nde çalışıyor, ressam ve desinatör. vermeesch hollandalı öğretmen bir hatun bulmuş, evlenecek. howland sokağı'nda oturuyor. camille barrere bir ingiliz gibi giyinmiş, ama damarlarında fransız kanının dolaştığını unutmuyor, sığınmacı soydaşlarına yardıma çalışıyor. iki ozan ressam felix regamey'nin longham sokağı'ndaki atölyesindeler. rimbaud hemen bir tabureye ilişiyor. başında kocaman, silindir bir şapka. üstünde, içinde kaybolduğu bol giysiler. yorgun olduğu belli, başı önüne düşüyor birden, uyuyor. soruyor felix:
"kim bu küçük, paul?"
"bu mu? büyük bir çocuk-şair."
eski günler anılıyor. fransa'dan son haberleri veriyor verlaine. sıra yerleşme sorununa geliyor. kolayı var, vermeesch evlenmek üzere, onun oturduğu yere taşınabilirler.
londra kazan verlaine ve rimbaud kepçe. times kıyıları, doklar, kenar mahalleler, hyde-park, city, ulusal galeri, konferanslar, sergiler... ve bütün meyhaneler, biraevleri, fransız kafeleri, sablonniere, provence... polisin gözü öteki sığınmacılara katılan bu bu "garip çift"in üstünde.
londra'yla birlikte rimbaud'nun şiir görüşünde de köklü bir değişim olur. dizeye veda edip şiirlerini tümcelerle yazar. adı da ingilizce olan illluminations londra yolculuğunun ürünü.
bir süre sonra rimbaud ve verlaine arasında kavgalar başlar ve bu kavgalar giderek çekilmez hal alınca verlaine rimbaud'yu terk edip brüksel'e gelir, liegeois oteli'ne yerleşir. birer mektup yazıp annesini, karısı mathilde'i çağırır. bayan elisa hemen oğlunun yanına koşar. karısından aldığı yanıt: "bu saçmalıklara son ver, beni ancak rüyanda görürsün."
verlaine'in 8 haziran tarihli çağrısı üzerine rimbaud da londra'dan ayrılarak brüksel yolunu tutar.
tartışmalar, kavgalar yeniden alevlenir. verlaine brüksel'de kalmak, rimbaud ille de paris'e dönmek istiyordur. iki ozan grand place'daki bir biraevinde kafayı iyice bulurlar. tartışma otelde de sürer: "giderim", "gidemezsin!" verlaine, kapıyı kilitler, üç metre ötede, rimbaud'nun tam karşısında oturur. sonra tabancasını çıkarır: "paris'e gitmek istiyorsun ha, nasıl gidilir, dur sana öğreteyim" deyip iki el ateş eder. birinci kurşun rimbaud'yu bileğinden yaralar, ikincisi isabet etmez.
verlaine belçika'da hapse atılır, rimbaud roche köyündeki küçük çiftliklerine döner. bir ambara kapanıp, Cehennemde Bir Mevsim'i yazar. giderini ödeyerek brüksel'deki Poot Yayınevi'nde kitabını bastırır. bir kısmını alıp paris'e gelir, sanatçılara, şairlere, eleştirmenlere verir. yanıt: düşmanca bir sessizlik. yazın dünyası sağır, dilsiz, duyarsız. sessizliği sessizlikle yanıtlar. bastırdığı kitapları bile yayınevinden almaz. şiiri de, ülkesini de bırakıp afrika'ya gider.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder