31 Mayıs 2009 Pazar

Prison Sex

konunun tool'la alakası yok. tool alakasız konu. gerçi hapishanedeki adamların onca sene nasıl rahip gibi takıldığını merak da ediyorum. olur ki duvara delik açıp, karşı tarafı rahatsız eden emmiler vardır, onlar öyle takılsın. ben de böyle takılayım.
sahaftan çıkıp bir yerde kahve içerken garip bir his kaplıyor her seferinde her yanımı. kitapların, dergilerin önümde arkamda leş bir görüntü içerisinde, okunmayı, ellenmeyi beklediklerini görünce, kitapların da onca sene rahip gibi takıldığını görüyorum. bir kere tadına vardıkları o ellenmişlik hissinin bir daha belki tekrarlanmayacak olmasına atarlanmış olabilirler. cihangir'de fazullah ağabey'in o kitap belki elime geçer, bu telefonum, al bunu arayıp sorarsın daha fazla gezmemiş olursun demesinden sonra, fazullah ağabey'i hergün arıyorum. asfdjdfsaj. açıp sesini falan dinliyorum, kitap gelmedi demiyor: "gelecek" diyor. erteliyor sürekli, umudu canlı tutuyor. aksiyonu eksiltmiyor. ben umudu kestim çoktan, o kitap elime geçmez, ben de okumaktan çoktan vazgeçmiş olabilirim.
fazullah'ın böyle davranması, gösterip elletmemesi, benim kaderim aslında. "yarın" olacak hissi içerisinde, her gün manevralarımı yarına endeksli, bir şeyin bir gün gelip beni dalımdan koparacağı hissiyle yaşadım. asfjdasfsaj. dışarıdan gelen aksiyonlar, benim kendimce oluşturduğum dalgalardan daha çekici, daha hatırda kalıcı oluyor. fazullah da öyle. gazullah.
fazullah net bir cevap verse, böyle umutlanmayacağım. ibne her seferinde gelecek dediğinde, gelme ihtimali üstünde düşünüyorum. hayat da öyle değil midir ey okur? okur'a da seslendik tam oldu. bir yerel gastede yazar gibi yazdık, iyi de oldu. biliyorum ki elinde sonunda bu yazı işlerine bir şekilde dalacağım, bu iş için çok şey de feda edeceğim belki ama bir şekilde içinde olacağım, dışarısında olamıyorsam içine girmek zorundayım. gireyim öyleyse. gireyim mi okur? mehmet bunu okur.
fakülteyi bitirdiğimi düşünüyorum asdfajasdfasj saçma. bitirince ne bok olacak orada kararsızım, bir kız beni koca diye kapatsa eve ne büyük hezeyan olur. ya da bir esnaf olduğum gerçeğiyle karşı karşıya kalsam asfjasjfdajfs 'babalar ve oğullaaaaaaaaaaaar' diye bağırırım kesin. (peder de esnaftı) ha bu beni acayip geriyor, şimdiden buna geriliyorum. gerçi şu an okuduğum bölüm ideal esasında, fakat gerçekteki idealim bu değil. ben aylak bir adam olmak istiyorum, hala da canlı kanlı istiyorum. bir yere bir kravat gibi bağlanmak hissinden tiksindiğim kadar hiçbir şeyden bu kadar tiksinmedim.

Hiç yorum yok: