13 Mayıs 2009 Çarşamba

dalirande

dasein düşüşe geçende, lisan çökende. parmanides ağlayanda, ha böyle ha şöyle. dünyayı ayraca alanlar aklımı kemiriyor. içinde bulunduğum şimdi'nin dışına bakış attığımda, uyukluyorum. depreşiyor bir şeyler, uyuklamak yine ertelemek demek oluyor. kendi literatürümde davranışlarımın kelime olarak karşılıkları, şimdi'nin dışındaki gözü yoruyor. sonlu sonsuzlukları, şu anda yaptığım işin, sonsuz sonlu defa evren yaşadıkça tekrar edileceğini bilmek bana 'özne'liğimi, 'öznel'liğimi sorgulatıyor. logos, logos oldukça karamsar filozoflar çıkış yolunu nihilizmde görüyor: benim çıkış yolumda payıma düşen sıradanlığın sıradışılığı- delirmek olacak. haha.

rhapsod'lar benim 'vurucu' sözlerimi insanların kulaklarına bilgece söylemeyeceklerine göre? görefest? şunu bile artık düşünmek istemiyorum; mutlu adam. bu bana yetmeyecek biliyorum, dünya bana yetmeyecek. neden koşuyorum ki 'sonsuz tekrarlanmış' olayların üzerine? bir kere de ben ezberime alsam, ne değişecek hayatımda? bu anda 'şimdi'ye dönsem, sonsuz kere tekrarlanacak 'şimdi'ler yarattığım için zihnime de küfürler yağdıracağım -ama sonsuz şimdilerden kazancım var elbet. dün yaptığımın, düne katkısı ne kadarsa, yarından söz açması da o kadar diye bir hadis vardır belki. hayır, olmasın istiyorum.

beni zamana, mekana, duygulanıma sonsuz kere fırlatmaktan geri durmayan, -uyuklarken bile- bu epistemolojiyi ben ne yapayım? kendi deliliğimi legalleştiren alanların olmasına da gerginim, beni uysallaştıran her 'sıcak kucağı' reddetmek niyetindeyim. huzuru sikeyim. şimdi'de sakat bir yan var, artık bunu gayet net görebiliyorum, şimdi yeterince özgür değil. ciltlenmiş, etiketlenmiş, sahiplenilmiş, mekana özelleştirilmiş, duygulara görecelenmiş - e ben böyle şimdi'yi ne yapayım? neresinde orjinallik? neresinde rasyonlar? şimdi hakkında akılyürütmek istemiyorum, aydınlanmacılar gibi aklımı ön plana alıp; bu böyleyse, şu şöyledir demekten sıkılıyorum. '-ise'nin şimdiye kerkinmelerini aklileştiren her aklının kölesini birbir sikeceğim. şimdi'nin bir omurgası olmamalı, olmamalı arkadaşım -ki o zaten sonsuz kere tekrarlanarak kafamızı sikecek. daha ne istiyorsun sen? neden her yeri aklileştiriyorsun? neden her şey akla uygun? 'şimdi' neden akıldan [ki akıl epistemoloji yığını, zerre yaratıcılığı yok] ayrı düşemiyor?

ha, ben delirmek diye buna diyorum. sen ne diyorsun? 'şimdi'ye uygun olmayan davranışlar silsilesi. bence, sen orjinaliteyi yoketmek derdindesin o kadar. senin sabah akşam a priori'lerini, dikotomi'lerini, totoloji'lerini, ayan beyan logos'unu sikeyim. - o zaman belki, delirmek üzerine daha 'akılsızca' çıkarımlar yapmazsın. pis yobaz seni.

Hiç yorum yok: