24 Mayıs 2009 Pazar

çocukların uzanamayacağı yerlere yazılan yazılar

bazı şeylerin mantıklı bir açıklaması yok, yazının da, kelimelere kerkinmenin de bir açıklaması yok. ortaya çıkan yazı, o an hissettiğimiz mi, o an hissetmek için kastırdıklarımız mı hiçbir zaman bilemeyeceğiz. edebiyatın e'sinin etki alanına girildiğinde, kurgu ön plana çıkıyor hemen. çünkü saf yazı, anlamı dışarda tutar her zaman. 'hiç bir şey'in açıklaması, yani yazının açıklamasını yapmaya çalışmanın bir manası yok. benim sıkça başıma gelen bir şey var, yazıya kaptırdığında, duygulanımlar o anki ruh haliyle bağlantısız -ilham diyorlar ona da gerginim-, bambaşka bir ruh haletiyesi çıkarıyor meydana. esasında edebiyatın bir şey anlattığı yok, asjfjaaj vallahi, insanlar sadece kendi tribine bağlanıyor ve kelimeleri hoyratça duygusallıktan yana tüketiyorlar. bir yaşanmışlık ya da, müthiş bir keder tüketilmemiş, üretilen bir duygusallık yine tüketime sunulmuş, bana hep öyle geliyor. buyrun örnek metin, örnek olaylar, örnek uslamalar, örnek edebiyat kalıpları, örnek depreşmeler, örnek 'alışıldık seyirde giden yazı':


çok uzun zaman oldu. çok uzun zaman kendi koynunda uyudun. çok uzun zaman beklettin kendini. çok uzun zaman fade out.
sonra, tribe girdin. başladı yine dokunamadığın şeylerin ellerine baskı uygulaması. avcunun içi çocuk nefesi gibi kesik kesik heyecanlı. istek işte bu. o eller kendinden çekinik, utangaç, hiçbir yere uzanmıyor.
tribe girdin yine. acayip bir müziğin eşliğinde kas katı kesildin kendin olamadığın için. alkol. alcohol. dayım. sen ben. bad trip.
dokunaklı bir şarkı gerekiyor sana. en ağırından bir tütün. en ağırından bir içki. sana sen gerek, o ağır değil bak; o uçmuş kendi üzerinden. kendi başını ezmiş, yükselmiş kendi sırtından. her şey kendiliğinden olmuş.
sana ben gerek, yunus emre değil.
o değil işte. o değil seni yok edecek. o da değil seni sen edecek. ama hiçbir şey değil. değil. yine bad trip. anasına sevdalı. anasını sevdiğim. yine kokarca. yine sansar. yine devalüasyon. yine radiohead.
çok uzun zaman oldu, kendinden ayrı düşeli. çok uzun zaman emdin kendini, inhibisyon zonlarından kendini tarife çalışmadın mı? kendi kanında üremedin mi? kendi sesinden türemedin mi? kendi kendini doğurmaya yeltenmedin mi?
i don't need another friend!
saatler enfeksiyonlu. yatalak. aksak. kusuyor saatler. kendi üzerine kusuyor. saatler bad tribe bağlıyor.
eksik bir zaman. kendi üzerine katlanan yollar. nereye varsa, kendini tekrar eden takvim sayfaları. yeni doğanlara resimler.
hastalar kendi üzerine sesleniyor. kendi kendini emiyor. saçları kazıtılmış. sesleri çatallaşmış. hastalar acıtıyor kendini.
bol melankoli. her yer kendi üzerine yaslanıyor. her şey kendi cenin pozisyonunda ağlıyor. alkolmetreler fade out. saatler kusuyor. filtreler dakikaları süzüyor. kimi dakikalar saat olmaktan yargılınıyor. kimisi saniye olmaktan, radara yakalanıyor. kimi kendi halinde.
bad tribe bağlıyor kendini fetişist orospu. o da kendini emiyor.
çok önceydi. çok öncelerden önceydi. parmaklarını kendi üzerine katlayan adamların mazoşistliğine hayranlığım. çok önceydi ellerini tutmak istediğim yürümeleri olan kendi bedeninden ayrı kızlar.
sonra, acıtmadı hiçbir şey. mutlu olmak istemedim. mutsuz olduğum tartışmalı kaldı.
bol melankoli. `wherever i may roam` bayık bakışları olan adamlar. `alkolmetres`.
aşağı! aşağı! aşağı!
daha da aşağı. kendi dibine aşık adamlar. kendi tribine bağlanan. kendinden ayrı kalamayan.
daha da aşağı. çok fazla kir var yüzeyde. istanbul büyükşehir belediyesi. çok fazla kör var yüzeyde. sabancı özürlüler vakfı.
çok aşağı. aşağıdan, aşık. aşağıdan aşmak kendini. aşağıdan yükselmek kendi üzerine. zirvede kendini indirmek aşağı. hiro of the ağrı.
daha aşağı. çıkamayacağın kadar merdiven mi indin? ahmet haşim seni!
relax! relax! relax!
şimdi kurulan. kurulan kendi derinle!
yukarı! yukarı! yukarı!
kendini eze eze yukarı. bu bir puzzle. önce sökeceksin tüm parçaları yerinden, sonra dizeceksin.
eze eze yukarı!
hiçbir baş kalmasın kendi başından yukarı!
`stand up`!
aptal! aptal! aptal!
alkolmetreslerine yedirdğin paraları kendi karına yedirseydin.... ahaha! ne buluyorum ki alkolmetreslerde insanlardan farklı olarak? hmm? ne buluyorsun? ney? hicaz makamından ağlamaklı sesler.
stresmetreslerin göğüs uçları dikleşmiş yine! ahaha! seni arzuluyorlar. kolları kocaman açılmış. with arms wide open. christian rock. rockmetres.
eze eze kendi damarlarında yol alacak alkol. yolvereceksin. yol alacaksın. yol vereceksin. yol açacaksın. cem uzan. cem uzanacaksın. saçlarında "mehmet ağar burnu" çekiciliği olacak.
uzanacaksın kediye!
sesini sevdiğim.
kelimeler geliyor. geliyor! ama dilim yanıyor. yoğurt?
ama sesim yok.
gibi bir şey.
freş. parametreslerim. freş.

Hiç yorum yok: