25 Nisan 2010 Pazar

yollarda bulurum seni hobarey!

ankaradan istanbula döndüm ama nasıl da döndüm, bir de bana sorun a dostlar.( metro turizmin yabancı rock müzik arşivinde children of bodom var lan)

yanlış servise bindim. ziverbey yerine hareme götürmeye çalıştılar beni. zor anlar yaşadım valizle. indim ünalan minibüsüne bindim.sonra minibüste bilgisayarımı unutmuşum, sonra son durağa koştum, buldum bi şekilde. bütün dolmuşçulardan allah razı olsun. ama konumuz bu değil.

samandıradan kadıköye giderken, küçük bi yol ayrımı var, dikkatli gözlerden kaçmaz. yolun sağ tarafı barbaros, mustafa kemal, inönü yönüne giderken, diğer taraf sahrayı cedid bilmem ne tarafına gidiyor. işte ben orda hayatın gerçek yüzünü gördüm. yolun sağ tarafı varoş, sol tarafı ise alışveriş merkeziydi. sağa dön dedim içimden, sağa dön ki menşevik alaşımı, troçkist kırması bir burjuva özentisi olmayayım. sola döndü. yıkıldım gibi hissediyorum :(

neyse, sonuç olarak home sweet home.

1 yorum:

olur oluryan dedi ki...

varoş bir antivaroluş meselesidir asfjdas mustafa kemal mahallesi ise devrimci-köylü dayanışması sonucu kurtarılmış bir antivaroluş yeridir.

varoşlarda antikahramanlar yaşar asdjfas varoşlar caddelerinde halılar yıkanan ve çatılarında güvercin beslenen yerler olarak resmedilir, varoş rönesansından sonra evlerin dış cepheleri boyanmıştır ya da amerikan siding ile kaplanmıştır. bunun anlamı şudur, varoşların dış görünüme verdikleri önem, üst-orta sınıfın dış görünüme verdiği önemle yarışır. biliniz ki moda varoştan başlar, varoş insanı moda konusunda taviz vermez. pembe erkek kıyafetleri ilk olarak mustafa kemal mahallesi 3001. caddede yaygınlaşmıştır, giderek yayılarak entelijansta kabul görmüştür.

sağa dönseydiniz modanın ve uygarlığın kalbine bir yolculuk yapmış olacaktınız.

sevgiler.