11 Nisan 2010 Pazar

gecenin hüznü



hayır yani, biraz hava kararınca ne oluyor da böyle oluyor anlamıyorum. görgüsüz gibiyiz insan ırkı olarak. güneş batmayagörsün hemen hüzün, hemen leman sam.

dün gece hiç tanımadığım bir erkeğe sırf sana benziyor diye, usulca sokulup 'naber' dedim. tanıdık bir kayıtsızlık aradım, şaşkın bakışlarında dün. sonra dikkatlice baktım yüzüne.sen değilmişsin.'pardon ben bi arkadaşa benzettim' diyip koşarak uzaklaştım.

gece ile gelen hüznü de laçkalaştırmayı başarıyorum ya, helal bana. ama bende bir haller var bu ara dostlar. ayaklar yerden kesilince, tekrar yere basmasını sağlamak lazım. öyle bir mutluluk ve huzur hali geldi oturdu ki gitmiyor,ne yapacağımı şaşırıyorum. alışkın da değilim bu hallere. bahar falan gelmiş, çiçekler var. bob dylan var, metallica var. o'nun için dinlediğim şarkılar var. ne bileyim. yaklaşan 1 mayıslar, kürt açılımları, başörtüsü sorunu zerre ilgimi çekmiyor, ben bir tek yüze odaklanıyorum. yıllar sonra şiir okuyorum, hem de kafiyeli. haha.

gecenin hüznünü de 'hüzün kovan kuşu' dinleyerek atıyorum. türkçe alternatif müzik kadar tiksindirici bir şey de yok ayrıca. sonra dayanamıyorum. bir ismail yk facebook çekiyorum. kendime geliyorum.böyle de bir insanım.

3 yorum:

kafiyeli dedi ki...

Ne diye,
Bu şuna,
Şu, buna,
Kafiye?
Başa taş,
Aşa yaş,
Hey'e ney,
Tuhaf şey!


Kafiye
Mantığı,
O mantık!
Hediye
Sandığı,
Bu sandık!
O mantık,
Bu sandık-
ta sandık,
Ve yandık .
Ne yandık!


Hendese,
Kümese
Tıkılmak.
Hadise
Kırkayak.
Adese,
Oyuncak.
Vesvese,
Gökbayrak.
Ölümse,
Gel dese;
Tak, tak tak!
Mu-hak-kak!


Sorular
Sordular;
Neden çok,
Nasıl yok,
Niçin var?


Sanatsız
Papağan,
Neden çok;
Ve atsız
Kahraman,
Niçin yok?


Çok ve yok,
Yok ve çok,
Aç ve tok,
Tok ve aç;
Tut ve kaç!
Saklambaç.


Neden çok,
Nasıl yok,
Niçin var?

Niçin'i
Boğarken
Piçini,
Yatakta
Bastılar,
Şafakta
Astılar.


Ve derken:
Nasıl yok
Niçin var?


Bir varmış,
Bir yokmuş.
Karamış
Ve kokmuş
Dünyamız.
Rüyamız
Kapkara.
Manzara:
Gebeler
Döşeksiz.
Ebeler
Isteksiz.
Kubbeler
Desteksiz.
Habbeler
Süreksiz.
Türbeler
Meleksiz.
Tövbeler
Gerçeksiz.
Cübbeler
Yüreksiz.
Cezbeler
Şimşeksiz.
Izbeler
Emeksiz.
Heybeler
Ekmeksiz.


Kafiye,
Hikâye!
Dava tek:
Ölmemek!
Peygamber!
Ne haber?
Bir batan
Var: Vatan!
Kandil loş,
Ocak boş;
Ve dağ dağ
Elveda!


Gitme kal!
Nefes al!
Emir tez,
Bekletmez!
Ve o nur
Bulunur!
İşte iz!
Geliniz!
Toprak post,
Allah dost.

çingenetor dedi ki...

neden yaptın ki bunu neden
yüreğime hançer saplandı inceden
necip fazıl ne alaka,ben nere gidem
bu ağır geldi artık yaşamak istemem...

olur oluryan dedi ki...

ben şiir severim
sevdiğime koyarım mim
en sevdiğim market bim
şiir okumakla geçti gençliğim

necip fazıl severim
ahmet kaya dinlerim
facebook'a girerim
çok yönlü biriyim

efsanevi bir şiir idi kafiyeyi gördüm yapıştırıverdim.