Özür dilerim,beklemediğin bir anda hayatında vücut bulduğum,seni korkuttuğum,huzurunu bozduğum,uykularını böldüğüm,olmadığın yerde ateş yok,güneş yok diye gezdiğim,tanımadığım birini menünün ana yemeği yaptığım için..
Kelimelerini çaldığım,cümlelerinin içine saklandığım,hayalinde yarattığın dünyayı kendi hayalime ortak ettiğim,varlığını varlığıma katık ettiğim için özür dilerim.
Kusura bakma ansızın kapını çaldığım,telefonunu titrettiğim,leş kelimelerimle üzerine yürüdüğüm,suretimi tanınır hale getirdiğim için...
Anlık bile olsa beni aklının bir köşesine getirdiğim,arkamdan el sallamana sebep verdiğim,başkalarına benden bahsetmeni gerektirdiğim,seni bahaneler üretmek zorunda bıraktığım için çok özür diliyorum senden.
Bunların hepsinden sonra ise,artık hiçbir şey için üzgün değilim.Hiç birinden en ufak bir pişmanlığım yok.Senin ne ruhuna,ne de tenine dokunmak bana zeval vermedi.Sen bana hiç zeval vermedin.
Ama durum şu ki,gönlümün çemçük ağızlı prensi,artık zurnanın zort dediği yerdeyim.Yoo,yanlış anlama tükendiğim falan yok.Sadece artık senin sesin için başka ruhları derbeder etmeyeceğim.Nasıl mı bu kadar sağlam kalabiliyorum?Çünkü beni senden daha çok seviyor'muş'um...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder