Bu da oldu işte.Bir gece uyandım ansızın.'Sakal' diye fısıldadım.Evet,buydu.Sihirli kelime buydu.Daha dün dinlemiştim o melun şarkıyı. Yine kendi kendime sormadan duramadım,niye seni böyle istiyorum diye bulamadım.Cevabı açıktı:sakal
Dostlarım!Bu insan,ar-ü namus şişesini taşa çalmış bu insan,en embesil görünüşlü erkeğin bile,bırakacağı bir sakal sayesinde eline yüzüne bakılır hale gelebileceğine inanıyor.Tamam,abartmayayım.Ama eski halinden iyidir yani..Ne o öyle yolunmuş tavuk gibi lan! Neyse...
Meğerse aylardır zihnimi meşgul eden kelime aşk maşk değil,sakalmış diye düşünmemle birlikte kendime olan tiksintimi farkettim. Ben nasıl bir insandım Allah'ım! Hep böyle yüzeysel miydim,yoksa sonradan mı oldum? Gidip iyice tiksineyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder