28 Mayıs 2010 Cuma

yoksa seni rahatsız mı ettim?

'seni şu dünya gözlerimle ne de seyrek görüyorum adıyla anılır bir beygir vardır ki tam tamına üç aydır inmiyorum sırtından.evet' beni seven seni de sevdi elbet. birtakım karanfiller vardır, oldukça gerçektirler. karanfili tutan el, tutamayandan gerçek. korkarım bitişe daha erken gidecek. belki de ömrümüz bitişi tahmin etmekle geçecek,geçsin. nasılsa koptuğu yerle inceldiği yer aynıdır dalın. hepsi bob dylan. hepsi biraz ben, biraz sen, biraz diğerleri. şu kalem var ya şu kalem, ben yoksam hiçbir şey. 'senin bıraktığın yerden allahu ekber' evler, sokaklar, caddeler. kemikleştirdiğim hüzün ve içinde kaybolan yüzün. 'ben sana düzenli olarak telefon ediyorum' sen düzensiz olarak meşgule alıyorsun. meşgul bir zamandayken, müşküle düşüyorum, başka yüzler beliriyor gözümün önünde. 'bilesin, göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün' yani ya bu eller tutulur, ya ben unutulurum. same old fears, canım. iki dağdan birinin tepesindeki özgüven çığ olup düşüyor, diğeri dikiyor bayrağı tepeye. 'birinin ikimizin arasına karbon kağıdı koymadığından emin misin? değilsen temize çekicem kendimi' yazdırdıklarıma cevabın olsun ibrahim. 'maalesef seni çok özlüyorum ben'

Hiç yorum yok: