23 Mart 2010 Salı

beni seyrederken

telefonum çaldı. olur olmadık zamanda çalması canımı sıktı sanırım. telefona bakarken arayan kişiden de memnun olmadım. böyle kişiler beni aramamalı. rahatsız olduğum açık. üç kere tamam dedim, olur dedim, sorun değil hallederiz dedim. bak sen şu işe, nasıl halledecek mişim? bugün gayet iyi görünüyorum, görüntümden memnunum, tavırlarım gayet rahat. arada bir dalıp gidiyorum bir yerlere, sonra bir muhabbet ilgimi çekiyor ve hemen fikirlerimi söylüyorum. bunları nerden bildiğime şaşırıyorlar, nasıl da şaşırtıyorum ama, şaşırmalarını hoş karşılamıyorum. latifelerim geliyor, gelsinler bakayım, bir kısmını anlamıyorlar, olsun açıklayacak değilim. sol elimle saçlarımla oynuyorum, kaşınıyor olması gerek, ha o nokta hep kaşınır, dikkatli kaşımalıyım kepek dökülmesin ordan. boynumu sağa sola döndürüyorum, yan oturmaktan ağrır hep. ellerimi belimde birleştirip, gerilmeye başlıyorum. sıkıldım demenin beden dili bu. hoho. sigaraya uzandım, kaç sigara kalmış saysam iyi olur, göz ucuyla 7-8 sigara kaldığına karar veriyorum, otlakçılar! sigarayı yaktım, yaktıktan sonra bir şeyler söylersem karizmatik olabilirim, bu kez söylemiyorum, sigara dumanını ciğerlerimde uzun süre tutmakla meşgulum, öksürmem inşallah, rezil olmayalım. olmam.

"ben hasta bir adamım" diyor dostoyevksi. o an aklımdan geçen cümle, bu kitabı okuduktan sonra tavırlarımda dengesizliklerin olduğunu ben hariç kimsenin bilmemesi ne hoş. myanmar diye bir ülke varmış, komor diye  de ülke var, bunlara şaşırıyor olduğumu da o an kimse bilmiyor, hatta batı çin'in yüksek platolarından doğu çin'in düzlüklerine hoplaya zıplaya gittiğimi de bilmeyecekler. biri anladı sanırım, nerden anlayacak? yapmacık gülümsedim. zayıf fikirlere ve de minimal absürtlüğe hep yapmacık gülümserim, bunu da bilmiyorlar. bakışlarımda cinlik var şimi de, bir şeyi aşağıladığım kesin. öyle bakmamalıyım kırabilirim insanları, alışıktırlar benim tavırlarıma, kabullenilmiş olmanın verdiği rahatlık. sigarayı çay bardağında söndürüyorum, tırnaklarımın arasına kül dolmasından hep tiksinirim, "cosşşşşş" suyla buluşan ateş.

gidip kendime "naber?" demeliyim. beni gördüğüme sevinirim. rahatsız da olabilirim, şu an kimseyle karşılaşmak niyetinde değilim. beni gördü sanırım, asdjfsfada, oha, geliyorum kendime bana doğru. dur gelme böyle çok eğleniyordum, ya bozmasana oyunu, sıkıldın mı hemen?

bu ne lan?

Hiç yorum yok: