kardeşim, canım, yoldaşım;
bilirim sen sevmezsin böyle duygusal, duyarlı lafları. çok çaresizim be çağdaş. elimden hiçbir şey gelmemesine, en yakınımdaki insanın böyle uzaklarda olmasına, bir listeye isim yazdıramadığımdan seni göremediğime, hiç bir zaman birbirimizi tam olarak anlayamadığımıza isyan doluyum. hiçbir zaman şimdiki kadar somut duvarlar olmadı aramızda. lise yıllarının o en saf, en dokunulmamış umutlarını yaşarken yanyanaydık bve sen bunların reel halini yaşarken ben yanında olamıyorum. lanet olsun 600 km+ bir soyadı uzağım sana.
haberlerini alıyorum. mutluymuşsun. zaten seni mutsuz etmezdi bu, konuşmuştuk. havalandırmada zıplıyormuşsun yine, ah be çadom niye hiç değişmiyorsun, kafanı çarpmışsın, dikiş atmışlar. dikkatliler miydi, canını yaktılar mı, özür dilerim, biliyorsun, ağzımdan küfür eksik olmasa da, iş buraya gelince dayanamıyorum, ağlıyorum. herşey gözümün önüne geliyor. nasıl bir üçgeni oluşturduğumuz, sonra nasıl tek bir çizgi haline geldiğimizi hatırlıyorum, hazmedemiyorum. ikinizin de yüzü ne kadar uzakta şimdi, ikinizin de anıları ne kadar sıcak...
ben yine bildiğin gibiyim. niye yaşıyorsun, derdin ya bana, hala bilmiyorum çağdaş. ben galiba beceremiyorum bu işi. o yüzden bu kadar öfkeliyim sana, size. biz'in siz olduğu zamandan beri öfkeliyim kendime. bir dostumuz vardı ya hani, biliyorsun, ben hepimizden çok severdim onu. beni o düşlerin mümkünlüğüne inandırmıştı hani. yüzüme bakmıyor çağdaş şimdilerde. kültürel anlamda uyuşmadığı insanlarla arkadaşlık etmiyor artık. herşeye birden, aynı anda üzülüyorum. güzel yüzlü çocukların bir bir düşman suretlere bürünmesini kaldıramıyorum.
çok doluyum, farkındasın. yeniden adressiz mektuplar yazıyorum. bunları buraya yazmaktan başka bir şey gelmiyor elimden. sen iyi olmasını benden iyi başarırsın. o yüzden öğüt vermeye yüzüm yok. bir an önce çık gel dört duvar arasından, tüm tutarsızlığımla, amaçsızlığımla, işe yaramazlığımla seni bekliyor olacağım. haydi sol yumruğunla yeni doğacak kızıl güneşlere dost :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder